Yozgat il genelinde düzenlenen kompozisyon yarışmasında Fatih Ortaokulu öğrencilerinden Nurgül EFE’nin eseri il ikincisi oldu.

 

 

                İl genelinde “Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı, Birlikte Yaşamanın Temel İlkeleri” konulu kompozisyon yarışması düzenlendi. “HEP BİRLİKTE” adlı eseriyle Yozgat’ta ikinci olan öğrencimiz ödülünü Yozgat Valimiz Sayın Abdülkadir YAZICI’ dan aldı. Öğrencimizi tebrik eder başarılarının devamını dileriz.

HEP BİRLİKTE

                 Birlik ve beraberlik içinde yaşamak insan olmanın temel gereğidir. Bu gerekliliğin temelinde de insanları birbirine kenetleyen sevgi vardır. Sevgidir birliğin özü, bir olmanın sırrı, tek vücut olmanın aslı… Bir sevgi örneği olan Allah’ın Sevgilisi Peygamber Efendimiz (S.A.V) bu güzel duyguyu hiçbir varlıktan esirgememiş, din, dil, ırk, renk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin bütün insanları hatta hayvan ve bitkileri eşsiz sevgisiyle kuşatmıştır. İşte O’nun eşsiz sevgisine bir örnek: Bir gün Peygamberimiz (S.A.V) ve arkadaşları otururken yanlarından bir cenaze geçer. Resulullah (S.A.V) hemen o cenaze için ayağa kalkar. Sahabelerde (ona uyarak) kendisi ile beraber ayağa kalkarlar ve: "Ey Allah´ın Resulü! Bu bir Yahudi kadınının cenazesidir." derler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (S.A.V): "Bu da bir insan değil mi?" buyurur. İşte insana insan olduğu için değer verebilmek budur. Yunus Emre’nin ifadesiyle yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevebilmek.. Günümüzde böyle mi? Bırakın farklı inançtaki insanlara değer vermeyi kendi çevremizdekilerden esirgiyoruz Allah’ın verdiği sevgiyi.

 

                 Eğer birlikte yaşamaktan bahsedeceksek bunun ilk halkası akraba ve komşulardır. Bu konuda da yine en güzel örnek Hz. Peygamber (S.A.V)’dir. O, akraba ve komşularına çok önem vermiş, onların gönüllerini hoş tutmuş, hata ve kusurlarını hep affetmiş, daima onlara ikramda bulunmuştur. Örneğin kendisine küçüklükte kol kanat geren amcası Ebu Talib’e yardımcı olmak için Hz. Ali’nin bakımını üstlenmiş, eşleri ve çocukları arasında asla adaletsizlik yapmamış, onlara hep ilgi, sevgi ve şefkat göstermiş, kendisinin hizmetini gören Enes’i bir gün olsun “Neden?” diye azarlamamıştır. Hatta O (S.A.V) yaşlı bir komşusunun evine gider, evinin temizliğini yapar, komşusunun ihtiyaçlarını karşılarmış. “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.” diyen bir Peygamberin ümmeti olarak ne kadar da uzağız akrabalarımızdan, komşularımızdan. Akraba bağlarımız zayıflamış, unutmuşuz büyüklerimizi. Apartmanlarımızda karşı komşumuzla aramızdaki üç metrelik mesafeye rağmen ne adlarını biliyoruz ne de dertlerini. Şimdi soralım kendimize, komşusunu tanımayan onun aç olup olmadığını bilebilir mi? O zaman nasıl bakacağız Allah Rasülü’nün (S.A.V) yüzüne?

 

                 Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) sadece kendi çevresine ve inananlara değil farklı inançtaki insanlara da değer vermiş ve hep birlikte yaşamanın en güzel örneğini sergilemiştir. Medine’ye hicret ettiğinde Ensar ve Muhaciri kardeş ilan etmiş ve orada yaşayan diğer inançtaki insanlarla da Medine Sözleşmesi’ni imzalamıştır. İşte bu sözleşme hangi dinden olursa olsun birlik ve beraberlik içerisinde yaşanabileceğinin en güzel örneğidir. Bunun yanı sıra Müslüman’ın Müslüman üzerindeki haklarının olduğuna dikkat çekmiş, hak ve adaletten ayrılmamaya önem vermiştir.

 

                 Sonuç olarak yeniden gerçek Modelimizi örnek almanın zamanı geldi. O Kur’an’ı hayatına yansıtmış ve ona göre yaşamıştı. Bizimde Kur’an’ı ve O (S.A.V)’nun sünnetini, ahlakını yeniden okumamız, anlamamız ve hayatımıza yansıtmamız gerekir.  

    Nurgül EFE